T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

DÜNYA GIDA GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Yayın Tarihi : 18.10.2021

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nün 16 Ekim 1945 yılında İtalya'nın başkenti Roma'da kurulması nedeni ile; 1979 yılından itibaren  BM üyesi 150  ülkede 16 Ekim tarihi  "Dünya Gıda Günü" olarak kutlanmaktadır.

Gıda gününün amacı; gıda ile ilgili üretim, beslenme, gıda güvenliği, açlık ve yoksulluk gibi konulara kamuoyunun ve yetkililerin dikkatlerini çekmektir.  Dünya gıda günün bu yılki konusu: "Eylemlerimiz geleceğimizdir; daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam" olarak belirlenmiştir.

Açlığın ve dengesiz beslenmenin olmadığı bir dünya için; tarımsal üretimin, güvenli, sağlıklı ve  besleyici gıda   seçimlerinin, gıda israfının ve kayıplarını önlemenin     sürdürülebilir olması, gıda sistemlerini daha dayanıklı hale getirerek ve büyüterek çeşitliliğini arttırılması gerekmektedir. Bunun sonucu; yaşam kaynaklarımıza, çevremize ve ekonomiye olumlu etkisi de sağlanmış olur.

 Şu anda dünya nüfusuna yetecek kadar gıda üretilmektedir. Ancak; 2 milyardan fazla insan yeterince güvenilir ve besleyici gıdaya düzenli erişemiyor.  Diğer yandan;

 Tarımda çalışan nüfusun %80'i; kırsaldaki aile çiftliklerinde yaşayan 3 milyardan fazla yoksul insan; internet, ulaşım, finans ve teknolojik yenilikleri yetersiz bu nüfusun yarıdan fazlası, toprakların %15'ine sahip kadınlar oluşmaktadır.

 İklim değişikliği; sıcaklıkların artmasına (kuraklık) ve düzensiz yağışlar ile sel ve fırtınaya neden olmaktadır.  Bunun sonucu; bitki hastalıkları artmakta, hasat düşük ve ürün  kalitesiz olmaktadır. 

Bugün dünya nüfusu yaklaşık 7,2 milyar olup, 2050 yılında 9,6 milyar olacağı ve gıda ihtiyacının %60 artacağı tahmin edilmektedir. Dünya nüfusunun 2,1 milyarı (%29) YOKSUL (kendi imkanları ile yeterli ve dengeli beslenemeyen) ve 860 milyonu (%12) yatağa girmekte olup, her yıl açlık, yetersiz beslenme, savaş vb. nedenler ile 5 yaşın altındaki 11 milyon çocuk hayatını kaybetmektedir. Bu yoksul insanların %80'ni (1,680 milyar );  gıdanın hammaddesi tarım ve doğal kaynaklardan (hayvancılık, balıkçılık, ormancılık vb )geçinen kırsal alanlarda yaşamakta iken;  açlık ve yoksulluk, zayıf hükümetlerin önleyemediği çatışma ve sağlayamadığı can güvenliği, iklim değişikliği ve doğal afetler (kuraklık veya sel ile toprak ve   ürün kaybı)   sonucu;  763 milyonu iş ve can güvenliği kaygısı ile ülkeleri içindeki şehir varoşlarına; 244 milyonu ise diğer ülkelere olmak üzere  toplam 1 milyarı aşkın insan en iyi bildikleri çiftçilik faaliyetini bırakarak  göç  etmekte mülteci veya sığınmacı olarak yardıma muhtaç halde yaşamaya çalışmaktadır.

Aslında dünyanın gıda üretim potansiyeli tüm insanlara yetebilecek kadar olmasına rağmen, gıda israfı(%33);  %25 azaltılabildiği takdirde; gıda fiyatlarındaki aşırı artış azalacak ve herkese yetecek kadar gıda temini mümkün olabilecektir. Ancak;  adil olmayan dağıtım ve tüketim sistemi, sorunun en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır. Dünyada aşırı beslenen 2 milyar kişide  obeziteden dolayı kalp, şeker  vb. sağlık problemleriyle yaşamaktadır.

Bu doğrultuda açlık ve yoksulluğun azaltılması için FAO; yaklaşık 193 ülke hükümetleri, ilgili kuruluş, şirket  ile işbirliği yaparak; özellikle doğal dengenin ve kaynakların korunması, iklim değişikliği nedenlerinin belirlenmesi ve önlemlerin alınması, çevrenin, hava ve suyun kirletilmemesi ve korunması, sürdürülebilir tarımsal üretim için sektörün modern araç ve gereçler ile  donatılması, hastalıklara  dayanıklı yüksek kalite ve verimli bitkisel tohum ve  hayvan ırklarının geliştirilmesi  ve kullanımı, özellikle kırsalda yaşayan ve çiftçilik mesleğini  en iyi bilen kadın ve gençlerin eğitimi ve kredi imkanlarının arttırılması, gıda işleme ve muhafaza ile  pazara ulaşım imkanlarının sağlanması neticesinde iş, gelir ve gelecek kaygısının ve göçün önlemesi konularında politikalar geliştirilmekte  uygulama yolları aranmaktadır

Gıda güvencesini sağlamak ve sürdürebilmek; ancak ulusal ve uluslararası işbirliği ile mümkün olmaktadır.       Bu nedenle; gelişmiş ülkelerin, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının ve ulusal yöneticilerin açlığın önlenmesinde daha samimi ve tutarlı olmaları; Dünyadaki gıda israfının azaltılması ve dağılımının adil gerçekleştirilmesi için elbirliği ile çalışılması gerekmektedir.